Hanoi: hareket, kaos, enerji, motosikletlerin aktığı sokaklar, gece yarılarına kadar açık pazarlar, aslından ayırdetmesi zor taklit çanta-ayakkabı-kıyafetler, sanat galerileri, ince uzun Vietnam evleri, Fransız sömürge döneminden kalma gözalıcı mimari,Hoan Kiem gölü, Kırmızı Köprü’nün geceye vuran ihtişamı, ufak plastik sandalyelerde çiğdem çitleyip kokteyl içen gençler, canlı müzik sesleriyle coşan sokaklar, Vietnam’ın en iyi Street-food mekanları, yine motosikletler, bisikletler, arabalar, insanlar, hızlıca akıp giden zaman. Gelenekselle modernin yanyana olduğu bir başkent burası. Vietnam’ın ikinci büyük şehri. „Nehirlerin arasındaki şehir“ anlamına gelen Hanoi’ye 1831‘de bu adı veren kişi Nguyen kralı Minh Mang. 1010-1802 yılları arasında Vietnam’ın en önemli politik merkeziydi Hanoi. 1873’de Fransızlar tarafından işgal edildi. 1883-1945 yılları arasında Fransız Hindiçini’nin idari merkeziydi. Bu dönemde Fransızlar eski şehrin güneyindeki bölgede geniş bulvarlara, opera binalarına, kiliselere ve lüks villalara sahip bir idari şehir kurdular. Bir taraftan ise şehrin büyük kısmını yok ettiler, parkları ve nehirleri küçültüp, kale ve sarayları yıktılar. 1940-1945 yılları arasında şehir Japonların hakimiyetindeydi. 2 Eylül 1945’te Ho Chi Minh Demokratik Vietnam Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etti. 6 Ocak 1946’da ise Hanoi başkent kabul edildi. 1946-1954 yılları arasında şehir, Fransızlarla Vietnam’ın bağımsızlığı için savaşan Việt Minh’lerin çarpışmalarına maruz kaldı. Vietnam savaşı sırasında ise Amerikalıların bombardımanına uğradı. 1966’da başlayan bombardımanlar 1972’ye kadar sürdü. Sırf 1972’deki Noel kutlamalarında 40000 ton bomba şehre düştü ve şehrin yüzde 25 ini yoketti. Tüm bunlara rağmen ayakta kalmayı başaran Hanoi, 2010 yılında 1000 yıllık varoluşunu kutladı. Kuzey ve Güney Vietnam‘ın birleştiği 1976 yılından beri de ülkenin başkenti görevinde.
Benim için şehrin en unutulmaz bölgesi eski şehri oluşturan daracık sokaklar, buradaki ufak dükkanlar,restoranlar, barlar, rengarenk hayat. Evlerin ince-uzun, boru gibi yapıları dikkat çekici. Bunların dar olmasının nedeni vergilerin önceden ön cephenin genişliğine göre alınıyor olmasıymış. İnsanlar yetmiş metreye varan derinlikte evler inşa ederek yüksek vergi ödemekten kurtulmuşlar.
Bu bölgede kalıyorsanız sabah erkenden kalkıp şehrin sokaklarını bir de motosikletler ele geçirmeden görmenizi tavsiye ederim. Büyük tencerelerde pişmeye başlayan Pho kokuları için biraz erken olduğunu düşüneceksiniz ama bu saatlerde göl kenarında thai chi yapan, yürüyüş ya da koşuya çıkan insanları görmek hareketli bir gün için enerji toplamanızı sağlayacak. Genci yaşlısı, çok çalışkan bir ülke Vietnam.
Hoan Kiem Nehri‘ndeki Kırmızı Köprü‘yü özellikle karanlık çöktüğünde görün, gölün yakınındaki Thang Long Su Kuklaları Tiyatrosu‘nu izleyin ve değişik tadlar keşfetmeyi seviyorsanız mutlaka bir Street food turuna katılın Hanoi‘ den ayrılmadan önce.